Bel Ağrılarının Oluşma Sebebi Nedir?

Bel ve boyun ağrısıOmurga ve Omurilik Nedir? Bel-Boyun Ağrıları Nasıl Ortaya Çıkar? 


Omurgamız vücudumuzun en önemli destek ve denge eksenidir. Bunun yanında omuriliği ve omurilikten çıkan sinirleri de korur. Omurilik bir sinir dokusu uzantısıdır ve beyinden çıkıp aşağı doğru bel hizasına kadar gider. Omurilikten 31 çift sinir çıkar ve bunlar sağlı-sollu şekildedir. Bu sinirler omurgadan ayrılır ve daha sonra kendi aralarında birleşip dallara ayrılarak bacaklara, kollara veya gövdeye doğru giderler. Mesela herkes tarafından bilinen "siyatik" adındaki sinir bacağa doğru yol alan birkaç sinir dalının birleşiminden oluşur ve kalçadan ayak ucuna doğru gider. Bu sinirin görevi duyu ve hareket fonksiyonlarını yerine getirmektir.

Omurgamızı oluşturan ve "omur" diye isimlendirilen kemik kısımlar arasında "disk" diye adlandırılan kıkırdak yastıklar vardır. Disklerin tam ortasında jel kıvamında ve nohut büyüklüğünde bir çekirdek vardır. Omurga öne ve arkaya hareket ettiği zaman bu çekirdek, hareketlere uyum sağlayarak yer değiştirir. Böylece tıpkı araba amortisörlerindeki gibi tek bir bölgeye binen yükün olabildiğince geniş alanlara yayılmasını sağlar. Disklerin haricinde omurgaların arka kısmında "faset eklemi" adı verilen küçük eklemler bulunur ve bu eklemler omurga hareketlerinin düzgün bir şekilde yapılabilmesini sağlar. Sinir ve kemik dokusunun birbirine yakın durması, arada duran elastik yapıdaki disk dokusu ve bunların üstüne bir de elastik kas dokusu eklenince ortaya çıkan karmaşık yapılanmadan dolayı omurga dış etkilenmelere karşı açık duyarlı hale gelir ve toplumda yaygın bir şekilde görünen boyun-bel ağrılarına sebebiyet verir.

Omurga Rahatsızlıkları


Omurganın anatomisi
Günümüzde sık görünmeye başlayan bel ve boyun ağrıları, başta hareketsiz bir yaşam tarzı olmak üzere, iş ve ev ortamlarındaki değişik faktörlerin de etkisiyle, omurgayla ilgili rahatsızlıklar artış göstermiş ve insanları çok rahatsız eden bir sağlık sorunu haline gelmiştir.

Bel ve boyun ağrılarının nedenleri çok fazladır. Çarpma ve düşme gibi direkt oluşan travmaların dışında, en sık karşılaşılan nedenler, yanlış bir duruş, yanlış oturma pozisyonları veya aşırı zorlanma sonucunda ortaya çıkmış olan sancılı durumlardır. Buna göre bu ağrıların büyük bölümü mekanik zorlamalarla ortaya çıkar. Ama bütün omurga rahatsızlıklarının nedeni bunlardır demek yanlış olur. Omurgada romatizmal hastalıklar, iltihaplanmalar veya tümörler nedeniyle de ağrılar olabilir. Bu nedenle istirahatle geçmeyen ve sabaha karşı ağrıların daha fazla artış gösterdiği durumlarda uzman bir doktora başvurmak gerekir. Boyun ve bel ağrılarının bir kısmında ağrıların asıl sebebini tespit etmek zor olasa da, genellikle bu tür ağrılı durumların faset eklemleri, omurlar arasındaki diskler veya omurgaya yapışan kaslardan kaynaklandığını söylemek yanlış olmaz.

Bel Fıtığı Nedir, Nasıl Oluşur?


Bel fıtığı nasıl oluşur
Omurlar arasında duran diskler, elastik yapıları sayesinde omurganın hareketleriyle birlikte ahenkli olarak şekil değiştirirler ve omurgaya binen yükü dağıtırlar. Disklerin tam ortasında duran çekirdeğin milimetrik yer değişimleri sayesinde omurganın yük kaldırma kapasitesi daha da artış gösterir. Mesela sağlıklı bir gencin, L5 numalaralı diski yaklaşık olarak 800 kg civarında bir yüke dayanıklık gösterebilir. Fakat işin ilginç yanı, çok daha ufak ağırlıklarla bile bu sınırın aşılabiliyor olması ve diskin hasara uğramasıdır.

Yaşın ilerlemesiyle birlikte disklerde ve omurlarda yıpranmalar, aşınmalar oluşur ve disklerin dayanıklılığı azalır, bundan dolayı da fıtık olma riski daha çok artar. Özellikle ağır bir yük kaldırılırken, omurganın öne doğru eğilme açısı ve kolların vücuda olan uzaklığı oldukça önemlidir. Dizleri bükmeden öne eğilerek ağır bir yük kaldırma sırasında omurgalar arasındaki disklere aşırı bir yük hacmi biner. Sonuç olarak disk dokusu zedelenir ve içinde duran çekirdek arka kısma doğru fıtıklaşır. İşte boyun veya bel fıtığı dediğimiz durum bundan ibarettir.

Çok düşük bir ihtimal olarak sırt bölgesinde duran diskler de zedelenebilir. Böyle bir durum göğüs bölgesine veya sırt bölgesine doğru yayılan şiddetli ağrılara sebep olabilir. Boyun ve bel bölgesinde oluşan fıtıklardaki ağrı, hareketle daha çok artış gösterir. Bazen bu ağrılarla birlikte bacaklarda veya kollarda yanma, his kaybı, uyuşma gibi duyusal belirtilerinde ortaya çıkması mümkündür.

Tedavisi Nedir?


Bel fıtığının akut ağrılı döneminde yaklaşık 3 gün yatakta dinlenebilirsiniz ama bu süreyi daha çok arttırmanız ve haftalarca yataktan çıkmamanız doğru değildir. Ağrı kesici ilaçların yardımıyla ağrının azalmasından sonra tam gün yatak dinlenmesini bırakıp basit egzersizlere başlamalısınız. Bu dönemde uzun süre oturmanızda ağrılarınızı arttıracaktır. O yüzden kısa kısa yürüyüşler yapıp, yorulduğunuzda dinlenmeniz daha uygundur. Akut ağrılı 3 günden sonra fizik tedavi programına başlamanızda fayda vardır.

Fizik tedavisinden sonra ağrılarınız azalma gösterir ve rahat hareket etmeye başlarsınız. Ağrılarınız azaldıkça hareketlerin sayısını ve derecesini giderek arttırmalısınız. Bu tedaviler sonuç vermez ise cerrahi tedaviye karar verilebilir. Günümüzde kapalı ve açık olmak üzere çeşitli cerrahi yöntemler vardır. Hastanın durumuna göre bir uzman doktor tarafından ameliyat yöntemine karar verilmelidir.

Boyun veya bel fıtığı geçiren hastaların uyması gereken bazı kurallar vardır ve küçümsemeden uyulması gereklidir.

Boyun ve Bel Fıtıklarından Sakınmak İçin Uyulması Gereken Kurallar


  • Durma, oturma ve çalışma pozisyonlarına dikkat edin.
  • 5 kilodan fazla ağır yük kaldırmayın.
  • Sigara içmeyin; sigara disklerin dayanıklılığını azaltır.
  • Yerden bir şey almak istediğinizde dizlerinizi bükerek olabildiğince yaklaşın, öne doğru eğilmeyin.
  • Araba kullandığınızda direksiyona doğru eğilmeyin, uzun yolculuklarda sık ara verip kısa kısa yürüyüşler yapın.
  • Doktorunuza danışmadan ilaç almayın.
  • Sert yatakta yüzüstü yatmayın. Yan veya sırt üstü yatın.
  • Cahil insanların yaptığı tedavilere sakın itibar etmeyin.
  • Fazla yağlarınızdan kurtulun.
  • Zorlayıcı ve ani hareketlerden kaçının.
  • Hafif koşu, yüzme, hızlı yürüme gibi kondisyon egzersizleri yapın..
  • Sırtınızı, belinizi, boynunuzu üşütmeyin. Klima esintilerinden korunun. 


0 yorum: